Kategori: <span>Finansal Özgürlük</span>

Herkese selamlar,

Bana en çok gelen sorulardan biri de borcu mu ödesem yoksa borcum varken yatırıma mı başlasam oluyor.

Her ne kadar sıfır borçla yatırım yapmak kulağa mükemmel gelse de maalesef burada pek mümkün değil. Gerekli de değil.

Bu yüzden yatırım yapmaya başlamak için her şeyin mükemmel olduğu durumu yaratmaya çalışmayın. Sıfır borca yatırım yaparken de ulaşabilirsiniz.

Denemelisiniz. Hata yapmalı ve bundan ders çıkarmalısınız. Sonra tekrar denemeli, tekrar hata yapmalısınız. Bu da yatırım yaparak olur. Borçlar da süreç içerisinde tasarruf ve yatırım kültürünün yerleşmesi ile ödenir.

Yatırıma başlamak için şartların olgunlaşmasını beklemeyin.

Voltaire’in dediği gibi: “En iyi, iyinin düşmanıdır.”

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük

Herkese selamlar.

Bu blogda uzun zamandır nasıl finansal özgür olunur, bağımsızlık nasıl kazanılır, temettü emeklisi olmak için neler yapılmalı gibi konuları tartışıyoruz ve uygulamaya çalışıyoruz.

Bazen başkaları tarafından yürünmüş yollardan geçiyor bazen de yeni yollar açarak finansal özgürlüğü yeniden keşfediyoruz.

Her zaman ne yapsak diye düşünürken bu sefer tersini yaparak ne yapmasak diye düşüneceğiz. Ne yapmasak kesin olarak finansal bağımsızlığımızı ilan edemeyiz.

Şimdi size bunu üç madde halinde anlatacağım. Siz de yorumlara kendi maddelerinizi ekleyerek bunu geliştirebilirsiniz.

Bana nerede öleceğimi söyleyin. Böylece oraya hiç gitmem.

Charlie Munger

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük

Victor Hugo’nun yayıncısı ile başı dertteymiş. “Notre Dame’ın Kamburu”nu yazması için 20 aylık bir süresi olmasına rağmen hem hayatın zevklerine daldığından hem de aklına yazacak bir şey gelmediğinden (writer’s block) günlerini boşa harcayıp duruyormuş. Çareyi yumurta kapıya dayanınca sıra dışı bir yöntem denemekte bulmuş.

Önce dışarıda giymek için kullandığı tüm giysilerini bir dolaba kilitlemiş, üstüne sadece gri bir şal almış. Böylece artık dışarı çıkıp zamanını başka şeylerle harcamayacakmış.

Sonra kendini bolca kâğıt, mürekkep ve bir kalem ile odasına kilitleyerek yazmaya başlamış. Her gün az çok demeden yoluna devam etmiş.

Her ne kadar eşini hayretler içinde bırakmış olsa da sonunda kitabını yayıncısının öngördüğü tarihten de önce teslim etmeyi başarmış.

Meşhur Notre Dame’ın Kamburu böyle ortaya çıkmış.

Yapacak önemli şeyleri erteleme alışkanlığı neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Görüldüğü üzere ünlü bir yazar da olsanız bu durumdan kurtulamıyorsunuz.

Özellikle dikkat dağıtacak şeylere ulaşmanın kolaylaştırıldığı bu tüketim çağında çok daha dikkatli olmamız gerekiyor.

Mevcut ve müstakbel yatırımcılar olarak da bu durumdan daha derinden etkileniyoruz. Mesela emeklilikte çoğumuz kuş kadar maaş alacağımızı bildiğimiz halde para biriktirmeyip yatırım yapamıyoruz.

İleride borç ödemekte zorlanacağımız hâlde kredi kartı ile ihtiyacımız olmayan şeyleri almayı sürdürüyoruz.

Peki bu durumdan nasıl kurtuluruz? Şimdi size üç maddelik bir reçete vereceğim.

Finansal Özgürlük

Herkese selamlar.

Her 100 TL birbirine mi benzer? Bazen daha değerli, bazen de daha değersiz olabilir mi?

Haftada 40 saat çalışarak kazandığımız 1.500 TL ile pasif getiri olarak kazandığımız 1.500 TL’yi nasıl değerlendirmeliyiz.

Bu soruya vereceğimiz cevap aslında finansal özgürlük konusunun da temellerinden birini oluşturuyor.

Bu cevap da bizi paranın göreceli ve mutlak değerine götürüyor.

Hadi şimdi bu konunun derinlerine inelim.

Finansal Özgürlük

Herkese selamlar.

2021 yılına girdiğimize göre artık finansal özgürlüğümüz için gereken günlük miktarı ve toplam portföy büyüklüğünü güncellemenin zamanı geldi.

TÜİK, 2020 yılı Tüketici Fiyat Enflasyonunu (TÜFE) %14,60 olarak açıkladı.

2017 yılında 100 TL ile başladığım günlük özgürlük tutarı 2021’e geldiğimde 200 TL’ye çıkmış durumda. Ayrıca aşağıda açıklayacağım 300 Kuralına göre gerekli olan portföy büyüklüğü 1.800.000 TL’ye ulaşmış oldu.

Bu tutar gözünüzü korkutmasın. Bilginin ve paranın bileşik getirisi bizim yanımızda.

Hadi şimdi biraz ayrıntıya girelim.

Finansal Özgürlük