Etiket: <span>finansal özgürlük</span>

Herkese selamlar.

Belirsizlik içinde, risklerin hiç olmadığı kadar fazla olduğu bir ortamda yatırıma devam ediyorum. Yani eskiden de risk vardı tabii ki ama çoğunlukla öngörüp alabildiğimiz risklerdi. Fakat bu sefer bana daha farklı geliyor.

Bakalım sene sonunda buraları tekrar okuduğumda gülebilecek miyim?

Bu ay aslında portföy bakımından iyi başlamıştı. Fakat ilk 15 gün ne kadar iyiyse son 15 gün de o kadar kötüydü.

Resmen neye elimi attıysam kurudu. Öyle ya da böyle ayın sonunu getirmeyi başardık.

Elim yavaş yavaş Eurobondlara gitmeye başlamıştı. Neyse ki kemik sesi gelmeden devre arası geldi.

Eski notlarımı karıştırırken Charlie Munger’ın not ettiğim bir sözüne denk geldim:

Hisse senedi piyasasının zaman zaman düşmesi doğaldır. Kötü bir piyasadan kaçınmak için geliştirilmiş bir sistem de yoktur. Piyasa zamanlaması yapmadan bunu yapamazsınız ki bu da çok ahmakça bir davranıştır. Mucize beklemeden, istikrarlı tasarruf yaparak muhafazakâr yatırım yapmak; gidilecek tek yoldur.

Charlie Munger

Bazen insan aldığı dersleri unutabiliyor.

Hadi başlayalım.

(Bu arada bu yazının seslendirmesini Lattedenborsaya Youtube kanalından da dinleyebilirsiniz. Videoyu aşağıya bırakıyorum)

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı Portföy Durumu

Herkese selamlar.

Arada sırada içinde bulunduğum çevreyi ve yatırımcı olarak kendi ruh hâlimi gözlemleyip kayıt altına alıyorum.

Sis bulutunun içinde yol aldığımız şu günlerde de bu yazının biraz olsun kafamı berraklaştıracağını düşünüyorum.

İlk önce makro ekonomik belirsizliklerden başlayacağım; bunların yatırımcı olarak pozisyonumu nasıl etkileyeceğinden bahsedeceğim, sonra da sektörel olarak fırsat gördüğüm şirketleri yazacağım.

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı

Uzun bir aradan sonra herkese selamlar.

İnsan yazmayı unutur mu? Unutuyormuş. Ay sonunun hafta içine denk gelmesi de zaman kısıtı yarattı ama geç de olsa bitirebildim.

2017’den beri yatırım yapıyorum fakat kafam şimdiki kadar hiç karışmamıştı. Başımızdan bir türlü gitmeyen felaketler üstüne piyasalar da çok karmaşık bir hal almış durumda. ABD’de faiz artışları, devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, bizde yaklaşan seçimler, deprem felaketi, dolar ne olacak derken zombiye dönmüş durumdayım. Bunları düşünmemem gerektiğini biliyorum ama gel de yap!

Ama her şeye rağmen oyunu oynamaya devam ediyorum. Bilinebilir olanı anlamaya ve fark yaratan şeylere enerjimi harcamaya çalışıyorum.

Şirketlerime odaklanıp onları takip ediyorum. Bitki yetiştiriyorum. Onun 10 günde yavaş yavaş yaprak açmasını takip ediyorum.

Aynı o şekilde, ufak ufak temettü ve Eurobond portföyünü oluşturuyorum. Her seferinde 1 tane yaprak, yavaş yavaş, sakin sakin yüzünü güneşe dönüyor. Kendinden sonra geleceğin yerini hazırlıyor.

Neyse, lafı çok fazla uzatmayalım.

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı Portföy Durumu

Herkese selamlar.

“Blog nasıl devam etmeli” isimli yazıya verdiğiniz bütün katkılardan dolayı herkese ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Teker teker cevap veremediklerim lütfen kırılmasın.

Blog kaldığı yerden devam edecek. Kısa ve orta vadeli portföyde hisse isimlerini verirken sığ hisselerde isem hepimizi korumak adına hisse ismi vermeyeceğim. Onun yerine ismini vermediğim hisselerin bulunduğu sektöre ilişkin beklentilerimi ve karar verirken neye dikkat ettiğimi yazarım. BIST 100 içindeki hisselerde ise isim vererek pozisyonu neden açtığımı sizinle paylaşırım.

Uzun vadeli temettü, temettüsü büyüyen hisse portföyünde ve Eurobond portföyünde ise temettü ve faiz-kupon geliri, hisse sayısı, maliyet gibi kavramları paylaşmakta bir sakınca görmüyorum. Nasıl olsa hiç satılmamak üzere alınacak hisseler ve Eurobondlar olduğu için bir sorun teşkil etmeyecektir.

Hoş, son düşüşte Eurobondları satıp hisse almama ramak kalmıştı. Kendimi zor tuttum ama önemli olan niyet.

Şimdi konuyu değiştiriyorum ve asıl konuya geliyorum. Biraz harcamaları kısıp, yaptığımız tasarruflarla hisse alalım.

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı

Herkese selamlar.

Bu blogu uzun süredir takip eden insanlar dâhil olmak üzere (ki buna yazar olarak ben de dâhilim) herkesin kafası karışmış durumda. Çoğu kişi, özellikle yeni başlayanlar (0-3 yıl arasındakiler) kimlik bunalımı yaşıyorlar.

Uzun vadeli yatırımcı mıyız, temettü yatırımcısı mıyız, orta vadeli işlemci miyiz, yoksa kısa vadeci miyiz, vademiz var mı? Biz kimiz?

Yoksa para kazandığımız sürece bunların hiçbirinin önemi yok mu?

Yatırım yaparken F/K’ya bakıyor muyduk, halka arzlardan parayı katlamak varken değerleme ile uğraşıyor muyuz? 50 F/K’lık şirket ucuz mu, 2 F/K’lı şirket pahalı mı?

Komşum şundan zengin olmuş, iş arkadaşım şundan parayı vurmuş, bu uçacak bu kaçacak, şunu kaçırmayalım derken kafalar karışmış durumda.

Kafalar karışınca strateji ve taktikler de birbirine giriyor. Tabii bir strateji ya da taktiğiniz varsa.

Neden başladığımızı ve ne yaptığımızı unutuyoruz. Acayip acayip tepkiler verir hâle geliyoruz.

Size tavsiye vermek benim haddime değil ama benim bu ortamda ne yaptığımı anlatmanın biraz yararının olacağını düşünüyorum.

Hadi başlayalım.

Finansal Özgürlük Hisse Senedi Yatırımı